T U R K O M A N Y A
MAN-MEN
Doğu-Güneydoğu Anadolu’nun kadim adı: T U R K O M A N Y A’ idi. Doğu Anadolu-Güney Doğu Anadolu gibi sözler, yeni sözlerdir. Bunların tarihi açıdan önemleri yoktur. ANATOLİA/ ANATOLYA>ANADOLU sözünün Kökenbilgisi {etimolgisi/ etimolojisi}ni ANATOLİA/ANADOLU Bölümünde açıkladık. {O bölümü yoklayınız.} Anatolia/Anadolu sözü ile ilgili olarak yaptığımız açıklamalarda da görüleceği üzere ANATOLİA>ANATOLYA> ANADOLU adlarının hepsi Türkçedir. Bu Yurdun adı Türkçe olduğuna göre, bu Yurda ANATOLİA adını ilk kez koyanlar ve bu Yurtta ilk kez oturanlar da Türklerdir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun binlerce yıllık adı ise TURKOMANYA’DIR. Eğer Türkler, 24 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt’e gelmişler, 26 Ağustos 1071 de Bizans Kıralı Romenes Diogenes’i yenmişler ve ANATOLİA’YI işgal etmişler, Malazgirt’ten önce de ANATOLİA’YI hiç tanıyıp-görmemişlerse, o takdirde bu Ülkenin adı niçin ANATOLİA’dır? Eğer Türkler sadece Orta Asya’da yaşamışlar ve Orta Asya’nın dışına da hiçbir şart altında çıkmamışlar, bu Bölgelere de hiçbir zaman ayak basmamışlar, 26 ağustos 1071 Malazgirt zaferi ile ANATOLİA’ ya gelerek buraları işgal etmişlerse, o zaman bu Ülkeye ANATOLİA adını kim ve neden ANATOLİA olarak vermiştir? Bilgi ve belgeden ilim ve irfandan nasibi olmayan bazı kişiler:” Efendim, bu adları buralara Avrupa’lılar, özellikle İngilizler, Romalı’lar, Ermeniler, Kürtler ve Grekler yan, Yunanlılar vermişlerdir demektedirler.” derlerse biz de onlara deriz ki: “İngilizlerin Anglesh, English=İngiliz haline gelmelerinin tarihi; M.S: sadece: 5. y. yıldır.
{Not: Anatolia/Anadolu konusunu ayrıntılı olarak incelemek için ANATOLİA, ANADOLU Bölümünü yoklayınız.}
Bu Ülkeye ANATOLİA adını Avrupalılar mı, Rumlar mı, Emeniler mi, Kürtler mi kimler koydular? Avrupalıların, Rumların, Ermenilerin ve Kürtlerin Türkçe bilmediklerini varsayarsak, o takdirde Türkçe bilmeyen bu topluluklar, nasıl olmuşta bu Yurdun adını Türkçe ANATOLİA koymuşlardır? Eğer bu Yurdun adını Roma’lılar koymuşlardır diyecekseniz o takdirde Roma’yı kuranların ve oraya ROMA adını verenlerin köken bilgisini bilmek gerekiyor. {Eğer bu topraklara Anatolia adını Grekler/Yunan’lılar verdi diyorsanız o takdirde Anatolia>Anadolu bölümündeki geniş açıklamarı: Roma, Rum, Tiber, Teber, Tevere, için İtalyanların Türk Ataları konularını yoklayınız.} Bu Kutsal Yurdun hiçbir karış toprağında Türk’ün izinden, bir eser olmadığını söyleyenler, bu kutsal Yurdun adının neden Türkçe olduğunu da açıklamalıdırlar. Bu Toprakların adını Türkler verecekler ama Türkler, bu Toprakların işgalcisi sayılacaklar; bu çok bayağı bir iftiradır. Bu bayağı iftirayı atanlar, buna çok inanmış olmalılar ki, Müslüman Selçuklu Oğuz Türklerini Anadolu’dan sürmek için kutsal adını verdikleri kitlesel imha orduları düzenlediler. Bu kitlesel Haçlı seferleri sırasında Müslüman Selçuklu Oğuz Türkleri, kanlarını oluk-oluk akıtarak bu Haçlı selinin önünü kestiler. Selçuklu Kılıçarslan ilk Haçlı dalgaları geldiğinde göğsünü dalgakıran yaparak bu seli engelledi. Müslüman Oğuz Türklerinin Büyük Kumandanlarından Selahattin Eyyûbî ve onun gibi nice kahraman Türk yiğitleri, Haçlılara karşı en çetin savaşları yaptılar.
{Not: Hicaz, Mekke-Medine ve Haçlılar konusu hakkında bilgi edinmek istiyorsanız Naumark ve BOP. Haritası Bölümlerini yoklayınız.}
Anadolu’nun doğusuna Roma’dan da önce TURKOMAYA deniyordu. Bölgenin adı Türklerce verilmiştir. TURKOMANYA sözünün köken bilgisi aşağıdadır. Siyasal partilerimiz, yazarlarımız, öğretmenlerimiz, coğrafyacılarımız, üniversitelerimiz, tarihçilerimiz, sunucularımız, bu YÖREMİZE Doğu veya Güneydoğu Anadolu demekten çok, TURKOMANYA demeye başlasalar ne iyi olurdu?.
MAN-MEN
MAN-MEN sözü Türkçedir. Bu iki söz şahıs zamiri olarak ta kullanılır. Bunlar kişiyi gösterir. MAN ile MEN kadimden beri, yani insanlığın ilk yaratıldığı günden beri var olan ilk Türkçe sözlerdendir. Bunun en kadim tanığı Sümer Türkçesidir.
TURKOMANYA Bölgemizin adı üzerinde, Ermenilerle Kürt kardeşlerimiz kıyasıya bir çekişme içine girdiler. Sel önünden kütük kaparcasına bu yarış sürmektedir. Ermeniler, bu kadim Türk Yurduna BATI ERMENİSTAN derken, Kürt Kardeşlerimiz de Kurdistan demeye başlamışlardır. {Not: KURMANÇU sözünün açılımı için Kürtler-Kurmançu’lar bölümünü yoklayınız.} Böylece kadim Türk Yurdu TURKOMANYA, sanki bu iki grubun güç gösterisine dönüşerek, Küresel Emperyalistlerce, Yeni Dünya Düzeni’nin bir parçası haline getirilmeye çalışılmakta olduğunu artık Mısırdaki sağır sultanlar bile duymuştur. Ermeni Diyaspora’sının yöneticilerinden 2119 Basın Konseyi üyelerinden birisi olan ve ABD de yaşayan Kevork Büyük Ağopyan’ın kendi sitesinde yayınlamakta olduğu aşağıdaki sözleri dikkatle incelemeliyiz.
“Özde-tehcir-sözde-soykırım”
”Bazi yazarlar Ermeni ve Yahudi soykirimlarini mukayese ederler. Dogrudur, yahudiler rakkam olarak bizden fazla sehit vermislerdir. Fakat onlar kendileri icin belki de yabanci bir ulkede yasamalarinin bedelini odediler. Fakat biz ermeniler kendi oz yurdumuzda ve en uzucusu, Devletin himayesinde oldugumuz halde, devletin eliyle soykirima tabii olusumuzdur. Ermeniler binlerce yillik anayurtlarindan sokulup atilmislardir. Geride o topraklarda yalniz kanlarini degil, evlerini barklarini tarlalarini, dini mabetlerini, sarkilarini, oyunlarini, sanat ve kulturlerini yani herseylerini birakip gitmislerdir. Bugun o nimetleri paylasanlar bunlarin hepsini midelerine indirdikden sonra, maalesef simdi o topraklar icin "Bati Ermenistan" denmesine bile tahammul etmiyorlar...”
Kevork BuyukAgopyan- www.İktidarsiz. com
………………………………………………………………………………………………………………………………
Kevork Büyük Agopyan 62 yaşında olup ABD’ de Kaliforniya Eyaleti Montebello Kentinde yaşıyor. Basın konseyinin 2119 üyesinden birisidir.
…………………………………………………………………………………………………………
Kevork BüyükAğopyan, TURKOMANYA’ YA, yani Güney ve Doğu Anadolu’ya; Batı Ermenistan demektedir. Böylece Ermeni emellerinin halâ Turkomanya’yı ele geçirmek olduğu apaçık görülmüş oluyor. İngilizlerin Broken Diktionary adlı sözlüğünde Turcomania/Turkomanya olarak kayıtlı olan Doğu ve Güney Doğu Anadolu’nun adı, 19. yüz yılda İngiliz emperyalistlerince Armenia şekline sokularak değiştirildi.
Doğu ve Güney Doğu Anadolu’nun binlerce yıllık TURCOMANİA/ TURKOMANYA olan adı, ne yazık ki Batılı Kapitalistlerce Armenia şekline dönüştürülmüş oldu.
ANATOLİA>ANATOLYA=ANADOLU adının kökeni/ etimlogysi/etimolojisi hakkında araştırma yaptık. Yaptığımız araştırmalarımızda ANATOLİA> ANATOLYA>ANADOLU sözlerinin Türkçe olarak belgeleriyle ortaya koyduk. Şu duruma göre bu Topraklara ANATOLİA>ANATOLYA=ANADOLU adını Türkler verdiler. Bu Ülkenin kadim tarihi Türklerle başlamıştır. Ermeni’nin de Rum’un da, Kürt’ün de tarihi 3 bin beş yüz ila 4 bin yıldan öteye götürülemezken Türklerin Tarihi on binlerce yıllara varır dayanır. Yaptığımız araştırmalarda Merhum Hüseyin Namık Orkun’un kapsamlı eseri olan “Eski Türk Yazıtları” adlı eserinde ELEGEŞ YAZITI’NIN Kürtlerle ilgili olduğuna tanık oldum. Bu Yazıt, Orta Asya’da ELEGEŞ adlı yerde bulunmuştur. Yazıtı Önce Radlof okumuş, daha sonra Tomsen incelemiş, en sonunda da Hüseyin Namık Orkun merhum son incelemeleri yaparak yayınlamıştır. Kısa bir süre sonra ELEGEŞ Yazıtı’nın origynal/orijinal metnini, tıpkı çevirisi ile birlikte Sitemizde yayınlayacağız. Böylece Orta Asya’da bin beş yüz yıl önce yaşamış olan Kürtlerin Elegeş Bölgesinde yaşadıklarını, Runik Türk yazısı kullandıklarını ve o günün Türkçesi ile Türkçe konuştuklarını, ayrıca da Beylerinin adının: ALP URUNGU olduğunu birlikte öğreneceğiz.
Öbür yandan Bitlis Bey’i Şerafeddin’in Şerefnâme adını verdiği eserinde Kürtlerin iki atadan türediklerini, bunlardan birsinin BECEN, Öbürünün Bungduz/Mungduz olduğu kayıtlıdır. BECEN sözü artık tevil götürmez bir gerçeklik ile BECENEK-PEÇENEK demek olduğu belgelenmiştir.
BUNGDUZ’LAR/MUNGDUZ’LAR, şu anda Kırgızistan’da Celalâbad ile Oş Kentlerinde, Özbekistan’ın Andican Ken’inde yoğun olarak yaşamakta olduklarını biliyoruz. Bungduz’lar/Mungduz’lar Kazak’istan’da, Rusya’da, Çin’de, Türkiye’de, ABD’de, Almanya ve öteki AB ülkelerinde yaşamaktadırlar. Bungduz’lar/ Mungduz’lar hakkında:
“Gökte yıldız, yerde Bungduz/Mungduz” atasözü, bunların gökteki yıldızlar gibi değerli olduğunu, gökteki yıldızlar gibi parladıklarını, gökteki yıldızlar gibi dünyanın her yerine dağıldıklarını, gökteki yıldızlar gibi çoğaldıklarını anlatmak için bu atasözü söylenmiştir. Şu atasözü Kırgızistan Mungduz’ları ile Şerefnamede bildirilen ve Elegeş Yazıtıyla belgelenen KÜRT Bungduz’larının karakterlerini, doğa’larını ne kadar da güzel yansıtıyor. Kürtler her yere dağılmış, Kürtler çoğalmaktadır. Kırgız Mungduzları da aynen Kürtler gibi her yere dağılmışlar, sürekli çoğalmaktalar. BUNGDUZ’DA, MUNGDUZ’DA Büyük bir Türk Boy’unun kadimden beri adıdır. Bungduz’lardan/Mungduz’lardan bir bölüğünün de Malatya’da yaşamakta olduğunu, bunlardan Goya adlı ayakkabı mağazalarının sahibelerinden Fahriye Mungduz’un/Bungduz’un Malatyalı olduğunu Edibe Mungduz/ Bungduz Hanımefendi bana açıklamış idi. Saygı değer Edibe Mungduz’un kardeşi Abdülmuttalip Mungduz ile değerli Eşi ve çocukları, şu anda Adana’nın Çukurova İlçesinde oturmaktadırlar. Abdülmuttalip Mungduz’un değerli eşi Kırgızistan’dan Türkiye’ye gelin gelen Munduzdur.
Bungduz/Mungduz: “ Sade, alçakgönüllü, Mütevazi böbürlenmez, kubarmaz, itaatkâr” anlamlarına gelir Türkçe bir sözdür.
Kırgızistan Mungduzları ile Şeref nâmenin Bungduzu aynı kökenden gelmekte oldukları şu naçiz araştırma ile gün yüzüne çıkarılmış oldu. Kırgızlalarla derin akrabalık bağları olan Kürtler, bşr yandan da PEÇENEKLERDEN inmekte oldukları bu vesikalarla ortaya çıkmış oldu.
Sümer’in tarihi 6 ila 10 bin yıldan daha geriye götürülebilir. Aşkabat yakınlarındaki ANAV örenlerinin tarihi ise 11. 500 on bir bin beş yüz ila 15 bin yıllarını kapsamakta olduğu özellikle Avrupalı araştırmacılarca kabul edilmiş bir gerçektir. {Anatolia,> Anatolya= Anadolu adlarının çözümü için ANATOLİA Bölümünü yoklayınız.}
T U R K O M A N Y A
Barak Obama bölümünde açıkladığımız üzere, TÜRK sözünün 488 in üzerinde söyleniş biçimi tespit edilmiştir. {Barak Obama konusunu yoklayınız.} Tony Turk adlı Siteyi yoklarsanız konuyu yakından inceleme imkânı bulursunuz. Türk sözünün 488 küsur kullanılışını artık dünya biliyor. Türk sözü, TURK şeklinde dahi kullanılmaktadır. Nitekim ALA-FRANGA sözü, Franklara/Frenklere ait, Franklara göre demek iken, ALA-TURKA sözü de TURKLARA ait, TURKLARA göre, yani TÜRKLERE ait, TÜRKLERE göre demektir. Anadolu’nun doğusundaki topraklarda, Habur sınır kapımızın hemen dışında yaşayan Türklere; TURKMAN denilmekte, bu Bölgelere de TURKOMANYA denilmekte idi. Bu kardeşlerimiz şimdi bile kendilerini TURKMAN olarak adlandırdıkları gibi, Bölgelerinin adının da TURKOMANYA olarak adlandırmaktadırlar. Bölge genellikle Kerkük olarak bilinse de bu bölge Bağdat’ın hemen kuzey çıkışından başlayarak, Altunköprü, Telahfer’i içine alan, Telköçek, Halepten Kırıkhan’a Kerkük’ten Tuzhurmatı’ya, Süleymaniye, Hakkari, Van, Ağrı, Erzurum, Kars, Iğdır, Erzincan, Tunceli, Elazığ, Sivas, Adıyaman, Diyarbakır, Bitlis, Mardin, Batman, Şırnak, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Osmaniye, Toprakkale, Erzin, Dörtyol, Sarıseki, İskenderun, belen, Kırıkhan, Hassa, Reyhanlı, Hatay, Yayladağı, Lazkıye’yi içine alan Yaydır ki bu yay’a Dördüncü Murat yayı dahi denilir. Buraların tamamı Turkmanlar ile meskûn idi. Bu Bölgelerin kadimden beri adı: TURKOMANYA’DIR. TURKOMANYA, TURK’LARIN-TÜRK’ lerin Ülkesi, Vatanı, Yurdu, Toprağı demektir.
Irak TÜRKMENLERİ, bizim kendilerini TÜRKMEN şeklinde ifade ettiğimiz gibi onlar kendilerini, TÜRKMEN şeklinde ifade etmezler. Onlar kadim devirlerden beri kendilerine TURKMAN derler. Bağdat Üniversitesinde Yüksek Lisans’ımı yaparken TURKMAN’LARIN Dicle kıyısında bir Kulüpleri vardı, biz de o Kulübe gider sohbet ederdik. Bu Kulübün adı: “ EN-NADİ-EL-AKHA-EL-TURKMANÎ.” idi. Anlamı:” TURKMAN KARDEŞLİK KULÜBÜ” demektir. Nitekim ABD’nin Irak’ı İşgali sırasında Irak Türkleri, bir oluşum yaptılar. Bunun adı: “EL-CEBHET-İT-TURKMANİYE” Anlamı: “TURKMAN CEBHESİ” demektir. Biz: “TÜRKMEN CVEPHESİ” diyoruz.
“ {M. LU?} Lu,; “ MAMMAN ”=Herhangi biri, .; Mu-Çekim prefixi.” 1
“Manga=Bana” 2
………………………….……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..
1-Sümer Dili ve Grameri. Prof Dr. Mebrure Tosun. Prof. Dr. Kadriye Yalvaç. T.T.K. Bas Ank 1981.S=76
2-Divan-ü Lügat-it-Türk Kaşkarlı Mahmut. TDK: yay. 1939. Ankara. C=4. Dizin. S=406.
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Sümer Türkleri, MAMMAN sözü ile Man-Man= Kişi, kişi demiş olmalılar. Ayrıca da MAN-MAN>BEN-BEN demişlerdir. Çünkü Man ve ince ünlü ile Men sözü hem bu anlamları karşılamakta ve hem de Divan-ü Lügat-it-Türk’te görüldüğü üzere MANGA=BANA şeklinde söylenmektedir. Türkçede B, F, M, P, V harfleri dudaktan çıkan harflerdir. Buna göre bu harflerin biri-birinin yerine geçmeleri kuraldır. Hatta M harfi ile N harfi de pek çok yerde yer değiştirir. Türkçede G harfi ile Ğ harfleri zamanla yutulabilir. Tavışgan>Tavşan; GEPİRGEN>GEPİREN, TAMGAK> TAMAK= DAMAK sözlerindeki G harfleri yutulur. TAMGAK sözündeki G harfi yutulursa TAMAK, GEPİRGEN sözündeki G harfi yutulursa GEPİREN yani konuşan, söyleyen olur. MANGA sözündeki G harfi düştüğünde; MANA olur. M harfi B ye dönüştüğünde söz, BANA şeklini alır.
Sümer Türkçesindeki MAMMAN sözüne baktığımızda, ortada bulunan iki M harfinden birincisi N harfine dönüşür. O zaman söz MANMAN şeklini alır. Bu da zamanla ayrılarak MAN-MAN şekline girebilir. MAN kişi; MAN da kişi olduğuna göre MAN-MAN kişi-kişi şekline girer. Bu, kendisine bir soru sorulduğunda ve benzer durumlarda yanıt olarak söylendiği zaman daha iyi anlaşılır. Sen KİMSEN-KİMSİN denildiğinde MAN-MAN ben-ben yani ben’im-ben’im demek olur. Ayrıca da: Ben, o, veya şu kişiyim, denilmiş olur. Nitekim TURKMAN ve TÜRKMEN sözleri de böyle olmuştur. Sen kimsen-kimsin diye sorulduğunda TURK-MAN denilmiştir. TURK- MAN, MANAM yani TURKMAN BANAM>BENEM> BEN’İM, BEN TRKMAN’IM demek istenilmiştir. Küçük ünlüye geçiş döneminde ise TÜRK-MEN>TÜRK BEN’İM demişlerdir. Yukarıda Divan’da da görüleceği üzere MEN-GE yerine MAN-GA yani BANGA>BANA şeklinde büyük ünlü ile böyle kullanılmakta idi. MEN küçük ünlüsü ile kullanılmakta olduğuna dair örnek pek çoktur.
“Ne yanar kimse –MEN’E, âteş-i dil’den özge,
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabadan gayri.”
Fuzûli
Analamı:
“Ne yanar kimse bana, gönül ateşinden başka,
Ne açar kimse kapım, sabah yelinden başka.”
Man ünlüsü, MEN=BEN şeklinde dahi kullanılmaktadır. Sami Arapça’ da, İbranicede, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca, Farsçada bu söz kadim devirlerde Türkçeden o dillerde bıraktığımız sözlerdendir. Merak edenler, bu dillere ait bir sözlük alıp bunu gözleriyle görebilirler.
MAN ile MEN sözleri Mİ Kıtası Türklerinde hem de Maya Türklerinde bulunduğunu aşağıdaki belgelerde de görüyoruz.
“ Atatürk, 124. sayfada geçen “ MEN” sözcüğüyle ilgilenmiş, “MEN” sözcüğünün anlatıldığı paragrafın tamamını bir çizgiyle işaretleyip, paragrafın başına “önemli” anlamında bir {x} işareti koymuştur.
“MEN” Maya dilinde on ikinci günün adı olan bu hiyeroğlifin Troano metnindeki karşılığıdır. Pio Perez’e göre “MEN” kelimesi, sanatçı köylü anlamına gelmektedir. Yucatan’ın/Yukatan’ın eski dilbilimcilerine göre kurmak, inşa etmek, desteklemek vs. anlamına gelen bir fiildir. {…Me-en veya Me-han- oğuldur, evlattır, yani evin kurucusu ve desteğidir.. 3
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
3 “Maya Dili”, Atatürk’ün okuduğu kitaplar’ Maya Dili adlı kitaplar,
Atatürk’ün okuduğu kitaplar arasında Anıtkabir, Atatürk Kitaplığı, 706 envanter numarası ile kayıtlı bulunmaktadır.’ Köken: Atatürk ve Kayıp Kıta Mu Sinan Meydan İnkılâp Kitabevi 2006 İstanbul S=40 alıntı.
………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
Yukarıdaki belgede MEN sözü hem sanatçı-köylü, yani kişi, insan cinsinden birisi, hem de oğul, evlat anlamına gelmekte olduğu gibi ayrıca da fiil olarak görülüyor.
MAN-MEN sözleri, Türklerin dilinden dünya dillerinde kalmış kadim Türkçe sözlerdendir..
Hindu-Avrupa dil grubunda Man-Men
Man sözünün çoğulu men’dir ki adam, erkek; insan; anlamınadır. Man-Men sözü kişi, kimse, anlamınadır. Kızılderili Türkler Man sözü ile beyaz adamı kast ederlerdi. Karı-koca anlamına man and wife, denildiği gibi, man and woman da denir. Man in the street sözü ile sokaktaki adam kast edilir. Yazarlar için: man of letters derler. Erkek-erkeğe görüşme veya konuşmaya da: man to man denir.
Görüleceği üzere MAN ve MEN sözleri bütün dünya dillerinde Ana Dil’den, Kök Dilden insanlığın küresel hafizasında korunmuş kalmış Türkçe sözlerdendir. |