TEKNOLOJİYİ SATIN ALMAK
Teknoloji satın alınabilir mi? Satın alınsa bile bu eylem süreklilik bakımından ve uygulanırlık açısından ne gibi sakıncalar doğurur. Teknoloji satın alınırsa, bu uygulama ile gelişmiş toplulukların bilimsel ve teknolojik aşamaları yakalanmış olabilir mi? Teknolojiyi satın aldığını söyleyen toplumlarla, teknoloji satan toplumlar aynı ürünleri kullandıkları halde, bir süre sonra, satın alındığı var sayılan ürünlerin arasında ne gibi benzeşmeler ve farklılaşmalar doğacaktır? Teknolojiyi satın alarak kullanan, bununla da kendi yurttaşlarına:
“ Biz ileri teknoloji satın aldık. Ülkemizi yükse teknolojilerle donattık” diyerek Yüce Milletimize gerçekleri bir çırpıda tersinden doğruya doğru gitmeyi telkin eden ucuz teknoloji havarileri, bu Ülkeyi en son teknolojilerle donatmış sayılırlar mı? Aslında satın alındığı söylenen o günkü en son teknoloji midir? Ondan sonra bir daha teknoloji gelişmeyecek midir?
Yukarıdaki sorulara doğru yanıtlar vermek, bütün okumuşların en baş ödevleri olmak icap ederken bu kere bizim entelektüel kesimimizden bazıları her ne hikmetse bu konuda da gerekli açıklamaları yapmıyorlar. Gerçeği, gerçeklerin süzgecinden akıtanlara minnet borcumuz büyüktür. Onların kalemlerinin keskin, zekâlarının kıvrak olmasını dilemek borcumuzdur. Milletimizi uyaranlara teşekkür ederiz. İleri teknoloji satın alınmaz. Bu tür bilimsel verileri para ile satın almak mümkün olsaydı, Petro dolarları olan nice Arap şeyhleri bir çırpıda dünyanın teknolojik devleri olurlardı. Bizi kandıra-kandıran yönetenler, bu Doktrinin kabulünden itibaren aynı kandırmaca oyunlarını bir daha ebediyen oynayamayacaklardır. Türkiye, yüksek teknolojiyi bizzat kendisi, kendi kendisine öğrenmedikçe yüksek teknolojiler satın almakla teknolojik ülke olunamaz. O alınan yüksek teknolojinin kendisi değil, yüksek teknolojinin üretilmiş o günkü bir ürünüdür. Yüksek teknolojilerin ürününü almak başka şey, yüksek teknolojiye sahip olmak yine başka şeydir. Halkımızın arasında “Yüksek teknolojiye yetişilemiyor” denilmesi de bundandır. Türkiye yüksek teknolojiyi ele geçirmek için bilgiye giden yolu ele geçirmelidir. Bilginin ve düşünmenin önündeki engeller kaldırılmalı, bilimsel bilgiye giden yollar temizlenmelidir. İşte o zaman taşlar yerine oturmuş olur.
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………
*} Yüzleşme Doktrini Rüstem KOCADURMUŞOĞLU-Bilge Ata. Zirve Basımevi 2002 Adana s: 30, 31
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….
|