Bilge Ata  
Site içi arama :
 
      Ana Sayfa   |   Din   |   Köken Bilimi   |   Güncel Makaleler   |   Araştırmalar   |   Belgeler   |   Hakkımızda   |   İletişim
 
 
 

 
Anket
Amerikalıların Kızılderililere yaptığı soykırım hakkında ne düşünüyorsunuz?
 Evet Soykırım yapmıştır
 Hayır Yapmamıştır
 Kısmi olarak soykırım yapmıştır

 
 
Ziyaretçi İstatistikleri
Aktif: 47
Bugün: 56
Toplam: 1.138.217
 

LİNK-İLİK

ÇALINAN TÜRK TARİHİ

 

LİNK=İLİK

 

LİNK sözü ile ilgili belgeler aşağıda sunuldu. İngilizce LİNK sözü Avrupalı dillerin öz malı olduğu sanılmaktadır. Oysa Link sözünün köken çalışmasını inceledikten sonra bu sözün kökeninin ve gerçek sahibinin Türk dili olduğu apaçık ortaya çıkacaktır. Link sözüyle ilgili olarak yaptığımız köken çalışmasında, LİNK sözünün öz be öz Türkçe İLİK sözünden ANGLOLARLA, BRİNTLRDE korunup kaldığı, ortaya çıkarıldı.

 

LİNK ÇEVİRİLERİ:

 

“İsim:

Link, bağlantı: connection, link, connect, coupling, communication,

Link, bağ: bond, link, vineyard, ligament, connection, tir

Link, halka: ring, circle, link, coil, annulus, hoop

Link, eklem: joint, articulation, arthrosis, knuckle, linkage, link

Link, Kol düğmesi: cuffink

Link, meşale: falmbeau, cresset, link

 

Fiil

Link, bağlamak: connect, hook up, tie, bind, link, attach

Link, bağlantı kurmak: link up, link, make contact estabilish a connection with, correlate, relate

Link, ulamak: link

Link, eklemek: add, insert, attach, appent, supplement, link

Link, birleşmek: unite, converge, merge, meld, combine, link

Link, Eklenmek: be added, link, supervene.” {Google çeviri.}

 

LİNK ile ilgili olarak yukarıya aldığımız belgeler İngilizceden alınmadır. Bu metinlerde görüldüğü üzere LİNK sözü, kol düğmesi, bağlamak, birleştirmek, eklemek, ulamak, bir birine tutturmak, iliştirmek gibi anlamlar içermekte olduğu metinlerin incelenmesinden anlaşılmaktadır. Aşağıda yayınlayacağımız Türk diliyle ilgili kadim belgelerle, devrimizdeki belgelerin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere LİNK sözü, Türkçe İLİK sözünden başka bir söz olmadığı apaçık görülmektedir. Ben şahsen kadim devirlerde bu İLİK sözünün içinde bir N harfinin varlığına inanıyorum. N harfi söze terennüm, ninni gibi bir güzellik katar. İLİK sözüne N harfini kattığımızda İLİNK şekline girer ki, İ harfi düştüğü zaman, LİNK sözü ortaya çıkar.

Bu tür dil, etimologi, yazıtlar, tamgalar, GEN çalışmalarını gören Türk çocuklarından bazıları: “Her şeyi, herkesi Türk mü yapacaksınız?” diye sormaktalar. Bizim hiçbir şeyi, hiçbir kimseyi Türk yapmak gibi bir art niyetimiz yoktur. Buna gerek te yoktur. Şükürler olsun Türkler şimdilik Avrupalıların aksine doğum yapıyorlar. İleride aykırı propagandaların etkisiyle gençlerimiz doğurmayı keserlerse, o da Milletimizin sonu olur. Bunun tersi de olabilir. Türkiye tarımda tohumluk ihtiyacını İsrail’den karşılıyor. Orada bazı kişilerin, tohumlukların içine kısırlık geni, karıştırmaları veya ömrü kısaltan, aklı eksilten, başkaca hastalıkları tetikleyen karışımların eklenip eklenmemesi hakkında Türk Milleti çok tedirgindir.

Dünyada 350-400 milyon dolayında Türk yaşamaktadır. Altı Bağımsız Türk Cumhuriyetimiz BM de  Temsil edilmektedir. On beş kadar devlet statüsünde Türk toplulukları vardır. Bizim kimseyi Türk yapmamıza gerek olmadığı gibi, Türk GENTİĞİNİN karışmasını da istemeyiz. Her millet yerinde sağ olsun. Onlar bize ilişmezse, biz onlara zaten ilişmeyiz.

Bizim tezimiz insanlığın tek bir atadan, tek bir anadan türediği şeklindedir. Uzun bin yıllar insanlık Tek Millet, Tek Dil olarak yaşadı. İşte bu Tek Millet, Tek Dil, devri Türk devridir. Daha sona Tanrı Teala Tek Milletli döneme son vererek çoklu milletleri yarattı. Bu çoklu milletler, Türk Milletinin boy ve oymaklarının GEN ve DNA’larının değiştirilmesiyle yapıldı. GEN-leri değiştirilen milletlere yeni diller, yeni dil kuralları, yeni GEN-LER, yeni DNA-LAR verildi. Yeni milletlerin renkleri, şekilleri, davranışları da değiştirildi.

İşte bizim çalışmamız, dünkü ve bugünkü ulusların dillerini, GEN-lerini, DNA-larını inceleyerek, bunların kadim Türk boy ve oymaklarından dönüştüklerini, yani insanlığın kökeninin, atasının Türk Milleti olduğunu araştırıp ortaya çıkarmaktır. Dünyanın en eski kavmi sayılan Çinlilerin bile tarihleri en çok beş, bilemedin altı bin yıldan geriye götürülemiyor. Çin dili, dünya dillerinde çok nadir olarak görülebildiği halde, Türkçe sözler, kadim devir- ön devir- uluslarıyla, günümüzün uluslarının dillerinde ağzına kadar dolup taşıyor. Dünyanın en eski medeniyeti sanılan Roma, Grek-Yonan Medeniyetlerinin varıp dayandığı kökenin Türk Medeniyeti olduğu hakkında artık bilim dünyası, suskunluğunu bozmaktadır. Roma’nın medeniyet kökeni ETRÜSK, KUMAN-KOMMENOS- KUMANOŞ- Türkleridir. Yunan’ın Medeniyet kaynağı ise PEŞASK, KARDUK, ARHUNT, İRKUNT, LELELEK- LEYLEK-, BRİNT Türk boy ve oymaklarıdır. 4 bin yıl önce Roma, Yonan yoktu, sadece Türkler vardı.

Dünya uluslarının dillerini incelediğimizde ağzına kadar Türkçe sözlerle dolup taştığını görüyoruz. Bu sadece Yonan ile Roma ile de sınırlı değildir. Kur’anı Kerime baktığımızda, şaşılacak kadar çok; Türkçe sözlerin var olduğunu görüyoruz.  Türkleri 1071 Malazgirt Savaşı sırasında Anadolu’ya gelmiş, ondan önce Orta Asya’dan çıkmamış sayan Türk düşmanları, bu tarih hırsızlığını bütün dünyaya kabul ettirmişlerdir. Eğer bu böyle olmuş olsaydı Tevrat, İncil ve Kur’an-daki Türkçe sözler, bu kutsal kitaplara nereden girmişlerdi? Kur’anın inişi ile Malazgirt Zaferi arasında 460 küsur yıllık bir zaman aralığı var. İncil’in inişiyle de bin küsur yıllık bir zaman var. Tevrat ile Malazgirt arasında iki bin yıllık bir aralık var. Bütün bunlara rağmen, Tevrat sözü Türkçe olduğu gibi, İshak, İsrail, Süleyman, Musa, İsa, sözleri de Türkçedir. Tevrat, İsrail, Hz. Süleyman, Hz. İshak {av}ilgili dosyalar: www.bilgeata.com web sitemizde yayındadır.

İngilizce, Fransızca, Latince, İtalyanca, Arapça, Farsça, Rusça, Yunanca, Almancanın ağzına kadar Türkçe sözlerle dolu olması ne tesadüfle, ne söz söze benzer tekerlemesiyle açıklanabilir.

 

“İlik. Oğuzlarca. Öbür Türkler “yilik” derler. Oğuzcasındaki elif-e- harfi y den çevrilmiştir.” {Divanü Lügat’it-Türk Kaşgarlı Mahmut Tdk. Ankara 2006, C: 1, S: 72.}

“iletmek: İliştirmek.” Divan c:3, 427, 428

“iletmek: iletmek, götürmek.” Divan c:1 214, 369, c:2, 263

“ilikkapuğ iliştirilivermiş anahtarsız açılabilen kapı.” Divan c: 1, s: 92

“ilinmek, tutulmak, yakalanmak.” Divan C:1  204, 205, 206, c 2, 288, c:3: 358

 

“ilişmek: birbirine ilişmek, çatışmak,

“ilik,-gi {I} a, Giysi, yorgan, çarşaf, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık. “ {Güncel Türkçe Sözlük.}

“ilik,-gi {II} a. Kemiklerin iç boşluklarını dolduran yağlı madde.” {Güncel Türkçe Sözlük}

“ilik “1. Düğme. 2. Yaka.” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

“ilik “Söz götürüp getiren.” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

“ilik {I} [ilgi-4, ilig}: I. Düğme. {Yukarıdinek *Şarkikarağaç, Gücülü *Yalvaç-Isparta; Güllüce *Gümüşhacıköy-Amasya} {ilgi -4]: {Saçıkara *İslahiye-Gaziantep} [ilig]: {Akbaş *Güdül –Ankara} 2. Düğme deliği. {İnönü-Eskişehir}

3. Düğme dikilen yer. {-Aksaray} 4. Ağaç çuvaldız. {Saçıkara *İslahiye –Gaziantep}” {BSTS/ Zanaat Terimleri sözlüğü 1976}

“ilik {II} Samanın çekilme zamanında arabaya takılan çulu yan direğe bağlayan halka. {Yeşilova –Aksaray}” {BSTS/ Zanaat Terimleri sözlüğü 1976}

“ilmek,-gi {I a.}Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm, ilmik” {Güncel Türkçe sözlük}

“ilmek,-er {II}{-i} Hafif bir düğüm yaparak bağlamak.” {Güncel Türkçe Sözlük} 

“ilmek,-er {III} {-e} hlk: Değmek, dokunmak.” {Güncel Türkçe Sözlük}

“ilmek 1. Dokunmak, değmek, rastlamak.”  {Güncel Türkçe Sözlük}

“ilmek odun ilişmek.” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

“ilmek iki parçayı bir birine dikmek.”  {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü} “ilmek örmek, dikmek.” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

“ilmek dokunmak, ilişmek” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

“ilmek iki parçayı bir birine tutturmak, dikmek.” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

 “ilmik Düğme” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

“ilmik ilmek, bağlamak” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

“ilmek; iliştirmek, bağlamak, teyelle tutturmak” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

“ilmik {I}  dokunmak, ilişmek, tutulmak, takılmak” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

Çukurova’da yerleşmiş bizim Oğuzlu Kayı Boyu Karakeçlileri; ateşin tutuşmasına, yanmaya başlamasına: “ateş ilişti” derler. Et sucuğuna da “ilişkin” derler. Bu söz herhalde et, baharat, bağırsak gibi nesnelerin birbirine karışarak, birleşerek yapılmasından dolayı böyle denmiş olmalıdır.

Adanalı Türk Halk Ozanı Karacaoğlan da, ilik sözünü, yukarıdaki anlamlarda kullanmaktaydı. Onun segâh şarkı formunda bestelenen bu eseri aşağıdadır:

 

“Karacaoğlan eğmelerin

Gönül sevmez değmelerin,

İliklemiş düğmelerin,

Çözer elif elif diye

       Adanalı Karacaoğlan

 

“Link, meşale: falmbeau, cresset, link”

“ilmek odun ilişmek.” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

 

“Link, halka: ring, circle, link, coil, annulus, hoop”

“ilik {II} Samanın çekilme zamanında arabaya takılan çulu yan direğe bağlayan halka. {Yeşilova –Aksaray}” {BSTS/ Zanaat Terimleri sözlüğü 1976}

 

“Link, bağlamak: connect, hook up, tie, bind, link, attach”

“Link, bağlantı kurmak: link up, link, make contact estabilish a connection with, correlate, relate”

“Link, ulamak: link”

“Link, eklemek: add, insert, attach, appent, supplement, link”

“Link, birleşmek: unite, converge, merge, meld, combine, link”

“Link, Eklenmek: be added, link, supervene.”

“ilmek,-er {II}{-i} Hafif bir düğüm yaparak bağlamak.” {Güncel Türkçe Sözlük} 

“ilmik ilmek, bağlamak” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

“ilmek; iliştirmek, bağlamak, teyelle tutturmak” {Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü}

 

Görüldüğü üzere Türkçe İLİK sözü, İngilizce LİNK sözünün köküdür. Her ikisi şekil, anlam, kavram ve içerik bakımından tıpa tıp denkdeşdirler. Bu sözlerin hiç birisi, Türkçeden İngilizceye geçmiş ve girmiş değildir. Bu sözler, İngilizler henüz İngiliz olmadan yani M.S: 5. Yüz yıldan önce İngilizler bir Cermen Oymağı olan ANGLO’larla birleşerek ANGLEŞ, ANGLIZ, İNGLİZ İNGİLİZ haline gelerek GEN ve DNA’ları değişmeden önce hem BRİNTLERDE ve hem de ANGLOLARDA Türkçe olarak kullanılmaktaydı. Konu hakkında geniş araştırma yapacaklar lutfen www.bilgeata.com web sitemizde: BRİNTLER tıklayınız. 

Bizde okumuş kesim, İngilizleri dünyanın en eski, en köklü ulusu sanıyor. Oysa İngiliz’in İngiliz haline gelmesi, ancak ve sadece M.S: 5. Yüzyılda olmuştur. 5. Yüzyıldan önce dünyada İngiliz diye bir ulus yoktu. Bakınız Redhouse Sözlüğü S: 29 ANGLO maddesi Geniş ayrıntı www.bilgeata.com  BRİNTLER.

 

Ankara-Dikmen- 16-Eylül-2014

Rüstem Kocadurmuşoğlu

Eğitimci Yazar-Teolog- Kökenbilimci

Bilgeata -Ξ̲̅ TÜRKİYE Ξ̲̅

 


 
  2025 © Bilge Ata. Tüm Hakları Saklıdır.   Son Güncelleme Tarihi: 05.07.2017Tasarım & Kodlama: -