KULLARI, YATIRLARI ALLAH’A ORTAK KOŞMAK
İman eden kişi, ya Kur-an’dan yana, ya şirkten yanadır. İman ettim diyenler, seçimlerini tez yapsınlar. Yarın geç olabilir. Ölümün ne zaman takdir edileceğini kimse bilemez.
Kur-an’ı Kerim’in ve Hz Muhammed {a.v} efendimizin en çok uğraştığı şirk, müşrik, ortak koşanlar, aracı tutanlar, Asr-ı Saadette ne kadar yoğun bir küfrün içinde iseler, bugün de aynı küfrün içindeler. Bugün İslam dünyasında put yontarak, puta tapma geleneği yoksa da şimdi, çağdaş müslümanın, insan kılığında, evliya, Allah dostu dedikleri kimseleri Allah’ın berisinden şefaatçiler, kurtarıcılar, evliyalar olarak tutmakta oldukları, saklanamaz hale gelmiştir. Allah Zülcelâl, bunlar hakkında aşağıdaki ayetlerde bakınız nasıl bir ultimatom yolluyor? Uyanan kendisi için uyanmış, uyanmayanın hesabı Allah Azimüşşan’a aittir.
Gerçek mü’minler; dua ederken, dilekte bulunurken sadece ve yalnızca Allah Zülcelâl’e dua etmekle dilekte bulunmakla emrolunmuştur. Duasında kimi, neyi araya sokuşturursa o, şirktir.
Yatırlarda: Çobandede, Zillidede, Cabbardede, Oruçbaba, Hacıbayramveli, Eba Eyyub El Ensari, Eshab-ı Kehf, daha ne kadar mezar, yatır varsa buralarda mü’minler, sadece o kişilere Fatiha ve Kur-an’dan ayetler okuyabilirler. Oralarda dileklerin kabul edildiği, bu ölümlülerin hatırına, {haşa! Torpiline} duaları, dilekleri kabul ettirdiklerine inanırsa, o kimse, bu fanileri Allah Zülcelâl’e ortak etmiş olur. Bu en zalim şirktir. Müslümanların, kiliselere koşarak, oralarda dileklerin kabul edildiğine inanmaları, en katmerli şirktir.
Ağaçlara bez bağlamak, ağaçlardan medet ummak, ağacı Allah’a ortak yapmaktır. Bunlar en sapık şirktir. Allah’a dua eden kişi, araya vasıta koymadan dua eder, dilekte bulunursa o kişi, Allah’a dua etmiş olur. Araya sokuşturulan her şey şirktir. Dua eden, Allah ile kendi arasına sokuşturduğunu, Allah’a ortak etmiştir. Allah, ortaklığı kabul etmez. Ortak koşmak, şirktir.
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ وَأَنَّ الْمَسَاجِدَ لِلَّهِ فَلَا تَدْعُوا مَعَ اللَّهِ أَحَدًا
"MUHAKKAK Kİ, MESCİDLER ALLAH’A AİTTİR, ALLAH’INDIR.” ALLAH İLE BİRLİKTE, ALLAH’IN YANINDA BAŞKA BİR KİŞİYE DE DUA ETMEYİN, SADECE ALLAH’A DUA EDİN” Cin 72/18
Mescid, secde edilen yere denir. Yeryüzünün her noktası, temiz ise Secdegâh’tır. Uzaya çıkılırsa orası da Allah’ın mülkü olduğu için Secdegâhtır. Secde edilen yerlerde, yeryüzünde, gökyüzünde dua ederken, sadece ve yalnızca Allah’a dua edilir. Araya sokuşturulan her şey, her insan puttur.
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ إيَاكَ نَعْبُدُ وَإيَاكَ نَسْتَعِينُ
“ANCAK SANA İBADET EDER, SADECE SENDEN YARDIM DİLERİZ.” Fatiha 1/5
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ أَلَا لِلَّهِ الدِّينُ الْخَالِصُ وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ أَوْلِيَاءَ مَا نَعْبُدُهُمْ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَا إِلَى اللَّهِ زُلْفَى إِنَّ اللَّهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ فِي مَا هُمْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ
“Dikkat edin, haberiniz olsun, aklınızı başınıza alın! Katışıksız din; Allah’ın dinidir. Allah’ın berisinden, evliyalar tutanlar: “biz bu evliyalara, onlar bizi Allah’a daha da yaklaştırsınlar diye tapınıyor, bağlanıyoruz” derler. Gerçek şu ki, iman edenlerle bunların ayrılığa düştükleri şeyler hakkında Allah hükmünü verecektir.
ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH, BÖYLESİ PEK YALANCI, ÇOK İNKÂRCILARI, ASLA HİDAYETE ERİŞTİRMEZ.” Zümer 39/3
Zümer suresinin bu 3. Ayetini gözardı eden mü’minlerin hesabı, Allah Zülcelal’e aittir. Allah’tan başka veli, Allah’tan başka yardımcı, Allah’tan başka kurtarıcı, Allah’tan başka dost olsaydı, Hz. Adem, oğulları Habil ile Kabil’i, Hz. Nuh; oğlu Avi’yi, Hz. İbrahim; babası Azer’i, Hz. Muhammed; amcası Ebu Talib’i kurtarırlardı. Allah hidayet yetkisini peygamberlere dahi vermedi. Peygamberlerine vermediği hidayet yetkisini, ölümlüre, dirimlilere verdiğini iddia etmek, en büyük şirktir.
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ إِنَّكَ لَا تَهْدِي مَنْ أَحْبَبْتَ وَلَكِنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَن يَشَاء وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
“EY MUHAMMED! SEN EN ÇOK SEVDİĞİNE DAHİ HİDAYET VEREMEZSİN. ANCAK ALLAH DİLEDİĞİNE HİDAYET VERİR. HİDAYETE GELECEKLERİ DE ANCAK O BİLİR.” Kasas 28/56
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ أفَحَسِبَ الَذِينَ كَفَرُوا أنْ يَتَخِذُوا عِبَادِي مِنْ دُونِي أوْلِيَاءَ إنَا أعْتَدْنَا جَهَنَمَ لِلكَارِينَ نُزُلًا
“O İNKÂRCILAR, NANKÖRLER, BENİ BIRAKIP TA, BENİM DIŞIMDA, BENDEN BAŞKA, KULLARIMI EVLİYALAR, DOSTLAR MI EDİNECEKLERİNİ SANDILAR? DOĞRUSU, GERÇEK ŞU Kİ, BİZ CEHENNEMİ KÂFİRLER, NANKÖRLER, İNKÂRCILAR İÇİN BİR KONUKLUK YERİ OLARAK HAZIRLADIK.” Kehf 18/102
Kurtarıcı diye sarıldıkları faniler de Allah Zülcelâl’in kurtarmasına muhtaç olan ölümlülerdir.
Biz tebliğ ettik. Gerisi, bu tebliği alanların boynunadır.
Keklik Pınarı-Dikmen/Ankara 2013 Rüstem KOCADURMUŞOĞLU Eğitimci Yazar-Teolog-Kökenbilimci Bilge Ata- Ξ̲̅✫TÜRKİYE Ξ̲̅✫
|