Hz. MUHAMMED TÜRKLERE GÜVENİYORDU
عن ابي هريرت رضي الله عنه ذكرت الأ عاجم عند رسول الله صلَى الله عليه وسلم قال: فذكره لأنا بهم أو ببعضهم أوثق مني بكم أو ببعضكم,
“Ebu Hüreyre {r.a} den, şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Resûlullah {a.v}’in huzurunda {Acemler=Türkler} hakkında konuşuldu. Efendimiz şöyle buyurdu:
“Benim {Acemlerden=Türklerden} birisiyle veya bir kısmıyla birlikte bulunmam, bana, sizlerden birinizle veya bir kısmınızla birlikte bulunmamdan daha güven vericidir.” {Tirmizi}
Hz. Muhammed
Araplar, Acem sözünü yabancı karşılığında kullanırlar. Türkler ise Farslara, “İranlılara” Acem derler. Farslar, “İranlılar” da İran’da; Türklere, Türkmenlere “Acem” derler. Özellikle hadis’te “Acem” sözü “TÜRK” demektir. Peygamberimiz {a.v} Efendimiz, Acem sözünü TÜRKLER için kullanmaktadır.
Ebu Hüreyre {r.a}’nin naklettiği hadiste Resûlullah {a.v} Efendimiz, Araplara yaptığı açıklamada: Araplardan çok, Türklere güvendiğini, Arapların arasında olmaktan daha çok, TÜRKLERİN arasında olmayı yeğlediğini, tebliğ etmiştir.
Efendimiz TÜRKLERİN ne kadar güven verici, güven duyulacak, ne kadar çok sağlam karakterli, ne denli dürüst, ne denli ahlâklı, sözünün eri, mert, yiğit, âl-i cenap bir Millet olduklarını hem övmüş, hem de TÜRK’E kefil olmuştur.
EY TÜRK!
سْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ ءَامَنُوا مَنْ يَرْتَدَّ مِنْكُمْ عَنْ دِينِهِ فَسَوْفَ يَأْتِي اللَّهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَائِمٍ ذَلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
“Ey iman edenler! Sizlerden kim Allah’ın Dininden dönerse; şüphesiz Allah; inananlara karşı alçakgönüllü, kâfirlere karşı ONURLU VE ZORLU BİR MİLLET, {TÜRKLER}’İ getirecektir. Bu Milleti Allah sever, bu Millet te Allah’ı severler. Bu Millet, {Türkler}, Allah yolunda Cihad ederler. Hiçbir kınayıcının kınamasından da asla korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lutfudur ki, Allah bu lutuf ve keremi, kime dilerse ona verir. Allah’ın lutfu, keremi ve ihsanı geniştir.“ {Maide 5/54}
Allah ve Resûlünün Sevgisine, Güvenine lâyık olmak için:
Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacak, aracı tutmayacağız.
Doğruluğu, hayatımızın düsturu yapacağız.
Yalancılıktan, yalancılardan sırtlandan kaçar gibi kaçacağız.
Askerliği peygamber ocağı sayıp, savaştan kaçmayacağız.
Kulları kul, Allah’ı Allah olarak ayıracak, öyle inanacağız.
Siyasetçileri, kutsallaştırıp, putlaştırmayacağız.
Artistleri, sanatçıları, şarkıcıları, topçuları {HİT ve İDOL} sayıp, putlaştırmayacağız. Onların hepsi, fanilerdir.
Zümer 39/3. Ayetindeki İlâhi yasaya uyarak, Allah’ın Halis Dinini, katışıklı hale getirmeyeceğiz.
Bu ayete uyarak evliya, Allahdostu denilen kişileri Allah ile kendi aramıza şefaatçi, kurtarıcı, aracı, yansıtıcı yapmayacağız.
Falan, yatırda, mezarda, filan kilisede duaların kabul edildiğine, bu yatırların Allah yanında torpilli olduklarına inanmak, o kişileri, Allah ile aramıza sokuşturmak ŞİRKTİR.
Anaya-babaya saygı gösterecek, onları koruyacağız.
Günde en az iki saat okuyacak, haftada bir kitap bitireceğiz. Türkiye’nin sorunlarını, gelişmiş beyinle çözebiliriz.
Yukarıdaki Maide Sûresi 5/54. Âyette: “Allah’ın Türkleri sevdiği, Türklerin de Allah’ı sevdikleri”, apaçık tebliğ edilmiştir. Allah’ın bu kutlu sevgisine lâyık olmak için şu açıklanan ve ileride açıklanacak olanları uygulayacağız. Allah’ın yanında değeri yücelenlere, kullar değer vermese de gam değil..
BİZ, ALLAH’IN SEVDİĞİ, Hz. PEYGAMBERİN ÖVDÜĞÜ TÜRK’ÜZ. EN BÜYÜK ŞEREF BUDUR!
TÜRK DÜŞMANI MANKURTLAR, NE KADAR ÇABALARSA ÇABALSINLAR, TÜRKLÜĞÜN MEDAR-I İFTİHARI, İMANLI BİR NESİL, GÜRÜL GÜRÜL GELİYOR.
TÜRK DÜŞMANI MANKURTLARIN, HASEDİNDEN BEYİNLERİ ZONKLASIN.
30/Temmuz/2013 Kılan-Ulukışla-Niğde
Rüstem KOCADURMUŞOĞLU
Eğitimci Yazar-Teolog-Kökenbilimci
Bilge Ata- Ξ̲̅✫TÜRKİYE Ξ̲̅✫
|