ENDAD=DENK’LER

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَنْدَادًا يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللَّهِ

“İNSANLARDAN ÖYLELERİ DE VAR DIR Kİ, ALLAH’IN BERİSİNDEN-ALLAH’TAN BAŞKALARINI, ALLAH’A DENK TUTARLAR. ONLAR, ALLAH’A DENK TUTTUKLARINI, ALLAH GİBİ SEVERLER.” Bakara 2/165

ALLAH ZÜLCELÂL’İN BU ÜLTİMATOMUNU İYİ ANLAMALIYIZ. BU ÜLTİMATOM ÖYLE ŞİDDETLİ, ÖYLE HEYBETLİ, ÖYLE AZAMETLİ BİR TEHDİT VE UYARIDIR Kİ, BUNUN MUHATAPLARI, YERLER YARILSA DA YERLERE GEÇSELER, YİNE DE ALLAH’IN KAHHAR ADINDAKİ KAHREDİCİ, YOK EDİCİ NİTELİĞİNİN MUHATABI OLMAKTAN KURTULAMAZLAR.

BAZI MEAL VE TEFSİR YAZANLAR, BU AYETİN:” يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللَّهِ “ –“YUHİBBUNEHÜM KE HUBBİLLAHİ” BÖLÜMÜNE: “ALLAH’I SEVER GİBİ SEVERLER.” ANLAMINI YÜKLEMİŞLER. BU MEAL, AYETİN METNİNE UYGUNDUR. BU MEALİN TÜRK OKUYUCULAR TARAFINDAN AYETİN GÖSTERDİĞİ HEDEFİ YAKALAMAKTA BİRAZ ZAYIF KALDIĞI DÜŞÜNCESİNDEYİZ. BİZ BU BÖLÜME BU TEVİLİ VERİYORUZ. YUKARIDAKİ AYETE AŞAĞIDAKİ MEALİ YÜKLEDİĞİMİZ TAKDİRDE KARŞIMIZA ŞU ANLAM ÇIKAR: “ALLAH’IN BERİSİNDEN TUTTUKLARI KİMSELERİ, EVLİYALARI, ŞEFAATÇILARI, PUTLARI=ALLAH’I SEVER GİBİ SEVERLER” DEDİĞİMİZDE MEALDE ŞÖYLE BİR VURGU OLUŞUR:
“ONLAR; DENK TUTTUKLARI EVLİYALARINI, ALLAH DOSTU DEDİKLERİNİ, ERMİŞ SAYDIKLARI KİMSELERİ, CEMAAT ÖNDERLERİNİ, ŞIHLARINI, SEYYİD, ŞERİF DEDİKLERİ KİMSELERİ SANKİ ALLAH’I SEVDİKLERİ GİBİ ÖYLE SEVERLER.” ANLAMI ÇIKAR. O TAKDİRDE BU KİMSELER: “BUNUN NERESİ KÖTÜ, HEM ALLAH’I SEVERLER HEM DE ALLAH’IN BERİSİNDEN DIŞINDAN TUTTUKLARI DENKLERİ, ALLAH’I SEVDİKLERİ GİBİ ONLARI DA SEVERLER.” ANLAMININ NERESİ KÖTÜDÜR.” DİYEBİLİRLER.
O ZAMAN TÜRK DİLİNDE YAPTIĞIMIZ BU MEALLENDİRMEDE AYETİN GÖSTERDİĞİ VURGU EKSİK KALIR. O TÜR KİMSELERE DE BÖYLECE KENDİLERİNİ ZAHİREN SAVUNMA HAKKI TANIMIŞ OLURUZ Kİ, KANDIRACAKLARI KİMSELERE: “SİZ BUNLARA BAKMAYIN, BİZ HEM ŞIHIMIZI, ŞEFAATÇIMIZI, HEM EVLİYA TUTTUĞUMUZU SEVERİZ, HEM DE ALLAH’I SEVERİZ. BUNUN KÖTÜ TARAFI YOKTUR.” DİYEREK ŞİRKİN PİSLİĞİNİ YAYMAYA DEVAM EDERLER. ARAP DİLİNDE –K- {KEF} HARFİ, BU ŞEKİLDE GELDİĞİ ZAMAN: “GİBİ” ANLAMINA GELİR. ” يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللَّهِ “ “O DENK TUTTUKLARINI, ALLAH SEVGİSİ GİBİ SEVERLER” MEALİ DAHİ VERİLEBİLİR.
–K-{KEF} HARFİ İLE –“HUBİLLAH- ALLAH SEVGİSİ” ORTAYA KONDUĞU ZAMAN ŞİMDİYE DEK VERİLEN TEVİL: “ALLAH’A DENK TUTTUKLARINI ALLAH’I SEVER GİBİ ONLARI DA SEVERLER.” ŞEKLİNDE İDİ. BU ANLAM TÜRKÇEYE ÇEVİRİ SIRASINDA İSTENİLEN VURGUYU VERSE DAHİ OKUYCUNUN MAKSADI TAM OLARAK ANLAMASINI SAĞLAYAMAMAKTADIR. OYSA: “كَحُبِّ “ BURADA TEVİL: “ALLAH GİBİ SEVERLER.” ŞEKLİNDE ELE ALINDIĞI ZAMAN AYETİN TEBLİĞİNİ TÜRK DİLİNDE DAHA ANLAŞILIR HALE GETİRME İMKANINA KAVUŞABİLİRİZ. AYETİN BÜTÜNÜ İLE TEVİLİ:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
“وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَنْدَادًا يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللَّهِ
“İNSANLARDAN ÖYLELERİ DE VARDIR Kİ, ALLAH’IN BERİSİNDEN-ALLAH’TAN BAŞKALARINI, ALLAH’A DENK TUTARLAR. ONLAR, ALLAH’A DENK TUTTUKLARINI, ALLAH GİBİ SEVERLER.” Bakara 2/165

TEVİLİ ORTAYA ÇIKAR. ÇÜNKÜ BU AYETTEKİ ASIL HEDEF “أَنْدَادًا” - “DENK” TUTMADIR. DENK TUTULAN İSE DENGİNİN AYNI SAYILIR. İŞTE BU AYETE BİZİM YÜKLEDİĞİMİZ BU TEVİL YÜKLENDİĞİNDE AYETİN MAKSADININ, BÜYÜK BİR ÜLTİMATOM, KUTLU BİR UYARI OLDUĞU ANLAŞILIR.
BU KUTLU AYETTE SÖZÜ EDİLEN VE ALLAH {CC} DENKLER OLARAK İNANILIP TAPILAN PUT, AY, GÜNEŞ, YILDIZ, NEFİS, MAL-MÜLK, DÜNYA VE BAŞKACA VARLIKLAR OLABİLECEĞİ GİBİ, AYETİN HEDEFLERİNDEN BİRİSİ VE BELKİ DE EN ÇARPICISI ALLAH ZÜLCELÂL’E DENK TUTULAN İNSAN CİNSİNDEN FANİLERİN DE BU DENKLERE DAHİL EDİLMESİDİR.
İNSANLAR ÇOĞU KEZ YUKARIDA SAYILANLARA TAPINDIKLARI HALDE BU AYETTE İNSAN CİNSİNDEN KİMSELERİ İLÂHLAŞTIRDIKLARI KONUSUNU ARTIK ANLAMANIN ZAMANIDIR. BU İLAHLAŞTIRILAN KİMSELERİN GENELLİKLE ÇOĞUNLUĞUNUN KRAL, HÜKÜMDAR, FİRAVUN, NEMRUT, ŞEDDAT, DEVLET BÜYÜKLERİ, DİN BÜYÜĞÜ, EVLİYA, ALLAH DOSTU, MEHDİ, ŞEFAATÇI, HOCAEFENDİ, ERMİŞ, ERİŞMİŞ, ALLAH’IN YAKINI, YAVERLERİ OLDUĞU HAKKINDA İSE KESİN YARGI NİTELİĞİNDEDİR.
BU BATIL İNANÇLARA SARILAN, MÜSLÜMANLARI DA KENDİLERİNE UYDURMAK İÇİN ŞİRK’İ KUR’AN-I KERİM’İN BUYRUĞUYMUŞ GİBİ SUNAN KADROLARIN BU İHANETLERİ İYİ TANINMALIDIR. MÜSLÜMANLAR, KUR’AN GERÇEĞİNİ KUR’AN’IN BİZZAT KENDİSİNDEN ÖĞRENECEK BİR KOLAYLIĞA ERİŞTİRİLMELİDİR. KUR’AN’IN HAİKATLERİNİ BU ŞİRK KALINTISI PİSLİKLERİN SALDIRILARINA KARŞI ÇOK İYİ OKUMALIYIZ.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
اسْتَغْفِرْ لَهُمْ أَوْ لاَ تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ إِن تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ سَبْعِينَ مَرَّةً فَلَن يَغْفِرَ اللّهُ لَهُمْ ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ كَفَرُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ
“EY MUHAMMED! SEN ONLAR İÇİN İSTER MAĞFİRET DİLE, İSTER DİLEME. HATTA ONLAR İÇİN YETMİŞ KEZ MAĞFİRET DİLESEN DAHİ ALLAH YİNE ONLARI AFFETMEYECEKTİR. BU KURAL, ONLARIN ALLAH’I VE RASULÜNÜ İNKÂR ETMELERİNDEN DOLAYI BÖYLEDİR. ALLAH, BÖYLESİNE BAŞTAN ÇIKMIŞ, FASIKLAR TOPLULUĞUNA ASLA HİDAYET VERMEZ.” Tevbe 9/80

BU AYETE YAPILACAK İTİRAZ: “BU KURAL, ONLARIN ALLAH’I VE RASULÜNÜ İNKÂR ETMELERİNDEN DOLAYI BÖYLEDİR.”
BAZILARI: “BİZ ALLAH’I VE RASULÜNÜ İNKÂR ETMİYORUZ. BU AYETİN MUHATABI BİZ DEĞİLİZ” DİYECEKLERDİR. BİZ DE DERİZ Kİ: “BU AYETTEKİ ALLAH’I VE RASÜLÜ İNKÂR ETMEK DEMEK, ALLAH’A DENKLER TUTMAK, ŞIHI, EVLİYA DİYE İDDİA ETTİKLERİNİ, HOCAEFENDİLERİNİ, ALLAH GİBİ SEVİP, ONLARI ALLAH’A DENK TUTMAK, ALLAHZÜLCELAL’İN BERİSİNDEN ŞEFAATÇİLER EDİNMEK, BU EVLİYALARIN, ŞIHLARIN, HOCAEFENDİLERİN KENDİLERİNİN ÖNÜNE DÜŞÜP CENNETE GÖTÜRECEKLERİNE İNANMAKTIR. KUTSAL DİNİ, SAF ASLINDAN BOZARAK KATIŞIKLI BİR DİN ÇIKARMAKTIR.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَيَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللّهِ مَا لاَ يَضُرُّهُمْ وَلاَ يَنفَعُهُمْ وَيَقُولُونَ هَؤُلاء شُفَعَاؤُنَا عِندَ اللّهِ قُلْ أَتُنَبِّئُونَ اللّهَ بِمَا لاَ يَعْلَمُ فِي السَّمَاوَاتِ وَلاَ فِي الأَرْضِ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ
“ALLAH’IN BERİSİNDEN, KENDİLERİNE ZARAR DA, YARAR DA VEREMEYECEK OLANLARA TAPIYORLAR: “BUNLAR ALLAH’IN YANINDA BİZİM ŞEFAATÇİLERİMİZDİR” DİYORLAR. SEN ONLARA DE Kİ; “YOKSA SİZLER ALLAH’A, GÖKLERDE VE YERLERDE ALLAH’IN BİLMEDİĞİ BİR ŞEYİ Mİ HABER VERİYORSUNUZ? ALLAH ONLARIN ORTAK KOŞTUKLARI ŞEYLERİN HEPSİNDEN MÜNEZZEHDİR.” Yunus 10/18

MEKKELİ MÜŞRİKLER DE AYNEN BUGÜNKÜ ŞIHCI, CEMAATÇI, TARİKATÇI, HOCAEFENDİCİ, EVLİYACILAR, SEYYİDCİ, ŞERİFÇİLER GİBİ İNANIYORLARDI. O GÜNKÜ MÜŞRİKLER, TIPKI BUGÜNKÜLER GİBİ: “BUNLAR BİZİM ŞEFAATÇİLERİMİZ” DİYORLARDCI. ŞİMDİ ÇAĞDAŞ EVLİYACI, ŞIHCI, HOCAEFENDİCİLER DE BU ŞİRK KALINTISINI AYNEN TEKRAR EDİYORLAR. ONLARA: “BUNLAR BİZİM ŞEFAATÇİLERİMİZ” DİYORLAR. MÜSLÜMAN OLDUKLARINI, ZİKİR YAPTIKLARINI, TAKVA SAHİBİ OLDUKLARINI, NAMAZ KILP ORUÇ TUTTUKLARINI SÖYLEYEN ÇAĞDAŞ KİŞİLERİN MEKKELİ MÜŞRİKLERLE AYNI ŞEYLERİ SÖYLEMELERİ ŞAŞIRTICIDIR.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَمَن يُشَاقِقِ الرَّسُولَ مِن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُ الْهُدَى وَيَتَّبِعْ غَيْرَ سَبِيلِ الْمُؤْمِنِينَ نُوَلِّهِ مَا تَوَلَّى وَنُصْلِهِ جَهَنَّمَ وَسَاءتْ مَصِيرًا
“KİM DE KENDİSİNE HİDAYET APAÇIK BELLİ OLDUKTAN SONRA PEYGAMBERE KARŞI ÇIKAR, İNANANLARIN YOLUNDAN BAŞKA BİR YOLA SAPARSA, BİZ ONU SAPTIĞI YOLDA SAPTIRIRIZ. ONU CEHENNEME SOKARIZ. ORASI NE KÖTÜ BİR GİDİŞ YERDİR.” Nisa 4/115

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
إِنَّا أَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَا أَرَاكَ اللّهُ وَلاَ تَكُن لِّلْخَآئِنِينَ خَصِيمًا
“EY MUHAMMED! BİZ SANA KUR’ANI, İNSANLAR ARASINDA ALLAH’IN SANA GÖSTERDİĞİ ŞEKİLDE HÜKMEDESİN DİYE HAK OLARAK İNDİRDİK. SAKIN HAİNLERİ SAVUNMA.” Nisa 4/105

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَاسْتَغْفِرِ اللّهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ غَفُورًا رَّحِيمًا
“EY MUHAMMED! SEN ALLAH’TAN MAĞFİRED DİLE. ALLAH, BAĞIŞLAYICI VE ESİRGEYİCİDİR.” Nisa 4/106

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَلاَ تُجَادِلْ عَنِ الَّذِينَ يَخْتَانُونَ أَنفُسَهُمْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ مَن كَانَ خَوَّانًا أَثِيمًا
“EY MUHAMMED! SEN KENDİ ÖZLERİNE HAİNLİK EDENLERDEN YANA UĞRAŞMA; ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH, HAİNLİKTE AŞIRI GİDEN GÜNAHKARLARI ASLA SEVMEZ.” Nisa 4/107

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
إِنَّ اللّهَ لاَ يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَن يَشَاء وَمَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدِ افْتَرَى إِثْمًا عَظِيمًا
“ŞÜPHESİZ Kİ: ALLAH ŞİRKİ AFFETMEZ. KENDİSİNE ORTAK KOŞULMASINI, BAĞIŞLAMAZ. ŞİRKTEN BAŞKA GÜNAHLARIYSA DİLEDİĞİNE BAĞIŞLAR VE ONLARA MAĞFİRET EDER. HER KİM Kİ DE ALLAH’A ORTAK KOŞARSA, GERÇEKTEN ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAH İLE İFTİRA ETMİŞ OLUR.” Nisa 4/48

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
إِنَّ اللّهَ لاَ يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَلِكَ لِمَن يَشَاء وَمَن يُشْرِكْ بِاللّهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلاَلاً بَعِيدًا
“ŞÜPHESİZ ALLAH KENDİSİNE ORTAK KOŞULMASINI AFFETMEZ. BUNUN DIŞINDA: {ŞİRKİN, ORTAK KOŞMANIN, EŞ TUTMANIN} DIŞINDA DİLEDİĞİNİ BAĞIŞLAR. ALLAH’A ORTAK KOŞAN, EŞ TUTAN, GERÇEKTEN UZAK BİR SAPIKLIĞA DÜŞMÜŞTÜR.” Nisa 4/116

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
لَّيْسَ بِأَمَانِيِّكُمْ وَلا أَمَانِيِّ أَهْلِ الْكِتَابِ مَن يَعْمَلْ سُوءًا يُجْزَ بِهِ وَلاَ يَجِدْ لَهُ مِن دُونِ اللّهِ وَلِيًّا وَلاَ نَصِيرًا
“DURUM- NE SİZİN NE DE KİTAP EHLİNİN KURUNTUSUNA GÖRE DEĞİLDİR. BİR KÖTÜLÜK İŞLEYEN, O KÖTÜLÜKLE CEZALANDIRILIR. KENDİSİNE ALLAH’IN BERİSİNDEN NE BİR EVLİYA NE DE BAŞKA BİR YARDIMCI BULAMAZ.” NİSA 4/123

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَمَنْ أَحْسَنُ دِينًا مِّمَّنْ أَسْلَمَ وَجْهَهُ لله وَهُوَ مُحْسِنٌ واتَّبَعَ مِلَّةَ إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا وَاتَّخَذَ اللّهُ إِبْرَاهِيمَ خَلِيلاً
“DİN YÖNÜNDEN HANGİ KİMSE, İYİLİK YAPARAK KENDİSİNİ ALLAH’A TESLİM EDEN, İBRAHİM’İN DİNİNE DOSDOĞRU OLARAK UYAN KİMSEDEN DAHA GÜZEL OLABİLİR? ALLAH, İBRAHİM’İ DOST OLARAK SEÇTİ.” Nisa 4/125

وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ “ALLAH’A HİÇ BİR ŞEY DENK DEĞİLDİR.” İhlas 112/4

     Rüstem KOCADURMUŞOĞLU
Eğitimci Yazar, Teolog-Kökenbilimci
       Bilge Ata- Ξ̲̅ ✫TÜRKİYE Ξ̲̅✫