ÇALINAN TÜRK TARİHİ
PEYGAMBERLER HALKASI
BEKKE-MEKKE-{MEKKE-İ MÜKERREME}
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
إِنَّ أَوَّلَ بَيْتٍ وُضِعَ لِلنَّاسِ لَلَّذِي بِبَكَّةَ مُبَارَكًا وَهُدًى لِّلْعَالَمِينَ
“ŞÜPHE YOKKİ, ÂLEMLERE HİDAYET VE BEREKET KAYNAĞI OLMAK ÜZERE İNSANLAR İÇİN İLK EV {İLK MABET} BEKKE’DEKİ {MEKKE’DEKİ} EVDİR. {KÂBEDİR.} Âl-i İmran 3/96
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
فِيهِ آيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَّقَامُ إِبْرَاهِيمَ وَمَن دَخَلَهُ كَانَ آمِنًا وَلِلّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلاً وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ الله غَنِيٌّ عَنِ الْعَالَمِينَ
ORADA {KÂBEDE} APAÇIK ALAMETLER, BİR DE İBRAHİM’İN MAKAMI VARDIR. ORAYA GİREN GÜVENDE OLUR. KİMİN Kİ ONUN YOLUNA GİTMEYE GÜCÜ YETERSE ORAYA GİDİP HACCETMESİ, ALLAH’IN İNANANLARA YÜKLEDİĞİ BİR HAKTIR. KİM DE İNKÂR EDERSE UNUTMASIN Kİ ALLAH BÜTÜN ÂLEMLERDEN MÜSTAĞNİDİR.” Âl-i İmran 3/97
Âl-i İmran 3/96. AYETİNE GÖRE Hz. İBRAHİM İLE OĞLU Hz. İSMAİL {av} EFENDİLERİMİZ KÂBE’NİN TEMELLERİNİ ATMIYORLAR, TEMELİN DUVARINI YÜKSELTİYORLARDI. İNSANLAR İÇİN DÜNYADAKİ İLK MABEDİN “BEKKE”’DEKİ- BEYT’ULLAH OLDUĞU AYETTEN ANLAŞILIYOR. BU GÖRÜŞ AYETLERİN YORUMUNA OLDUKÇA UYGUN GÖRÜNÜYOR.
Hz. ÂDEM {av} DEN İTİBAREN İNSANLARA NAMAZ KILMALARI BUYRULMUŞ, Hz. ÂDEM {av} DE BURADA NAMAZ KILMIŞTIR. NAMAZ KILARKEN BÜTÜN PEYGAMBERLERE KÂBE’YE YÖNELMELERİ BUYRUĞU VERİLMİŞ OLMASI UYGUN GÖRÜNÜYOR. KUDÜS’TEKİ MESCİD-İ AKSA’NIN YAPIMI İSE ÇOK GEÇ BİR TARİHTE GERÇEKLEŞMİŞTİR. MESCİD-İ AKSA’NIN Hz. DAVUD {av} TARAFINDAN YAPILDIĞI HAKKINDA BİLGİ BULUNMAKLA BİRLİKTE, MESCİD-İ AKSA’NIN Hz. SÜLEYMAN TARAFINDAN YAPILDIĞI HAKKINDA İSE GENİŞ BİR KABUL BULUNMAKTADIR.
Hz. İBRAHİM İLE OĞLU Hz. İSMAİL {av}, “BEYT’İN” YANİ BEYT’ULLAH’IN TEMELLRİNİ YÜKSELTİYORKEN BU BELDENİN ADININ “MEKKE” ŞEKLİNDE DEĞİL, “BEKKE” OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ. BİZ BU DOSYADA “BEKKE” SÖZÜNÜN KÖKEN BİLGİSİNİ ARAŞTIRACAĞIZ. ÇALIŞMA BİZDEN DESTEK, YÜCE ALLAH’TANDIR.
BEKKE SÖZÜ DAHA SONRALARI B>M DEĞİŞMESİYLE MEKKE ŞEKLİNDE SÖYLENİR OLMUŞ, BU SÖYLEYİŞ MEŞHUR OLARAK GÜNÜMÜZE DEK KORUNUP KALMIŞTIR. İNSANLAR İÇİN YAPILMIŞ OLAN BU İLK “EVİN-BEYT’ULLAH’IN” BEKKE, BÖLGENİN ADIDIR. BUGÜNKÜ MEKKE KENTİ İLE ÇEVRESİNİ İFADE EDEN BİR TERİMDİR.
BEKKE SÖZÜNÜN KÖKEN BİLGİSİ
BEKKE SÖZÜ İLE İLGİLİ OLARAK YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMALARDA BEKKE SÖZÜ İLE MEKKE SÖZÜNÜN AYNI SÖZ OLDUĞUNU GÖRDÜK. BEKKE İLE MEKKE SÖZLERİNDE SADECE B İLE M HARFLERİNİN DEĞİŞMİŞ OLMASINDAN BAŞKA BİR ŞEY YOKTUR. BU KONUDA YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALAR SIRASINDA ARAPLARIN BEKKE SÖZÜNE YÜKLEMİŞ OLDUKLARI ANLAM VE KAVRAMLARIN PEK ÇOĞUNUN TÜRKLERİN BEKKE SÖZÜNE YÜKLEMİŞ OLDUKLARI ANLAM VE KAVRAMLARIN ÇOK YAKIN ANLAM VE KAVRAMLARDAN OLUŞTUĞUNU TESBİT ETTİK. BEKKE SÖZÜNE ÖNCE, ARAPLARIN YÜKLEDİLERİ ANLAM VE KAVRAMLARI GÖRELİM:
“BİR YERE CEM OLMAK-TOPLANMAK-.”
“İZDİHAMLIK OLMAK”
“KÂBE YERİNE DE DENÜR.” {Ahterİ Kebir Kütahyalı Mustafa Bin Şemseddin Yazım yılı 1450.C: 1, S:107}
“BEKLEŞ: AHİTLEŞMEK, MUAHEDE YAPMAK. OL MENİNG BİRLE BEKLEŞTİ: O BENİMLE AHİTLEŞTİ.” {Divan-ü Lügat’it-Türk Kaşgarlı Mahmut C: 2, s.204-22}
“BEKİŞÜV: BİRLEŞMEK, BARIŞMAK.” {Kazak Türkçesi Sözlüğü Oraltay, Nuri Yüce, Saadet Pınar. S: 44}
ARAPÇA SÖZLÜKLERDE ARAPLARIN “BEKKE” SÖZÜNE TOPLANMAK, YIĞIŞMAK, İZDİHAM, ANLAMLARINI VERDİKLERİNİ GÖRÜYORUZ. TÜRKLERİN DE “BEKKE” SÖZÜNE AYNI ANLAMLARA GELEN ANLAMALAR VERDİKLERİNİ DE GÖRÜYORUZ. KAZAK TÜRKLERİNİN; BİRLEŞMEK, BARIŞMAK” ANLAMINI VERDİKLERİ APAÇIK GÖRÜLÜYOR. BİRLEŞMEK SÖZÜ DE TOPLANMAK, BİR ARAYA GELMEK SÖZÜ DE AYNI SÖZDÜR.
DİVAN-Ü LÜGAT’İT-TÜRKTE KAŞGARLININ TESPİTLERİNE BAKALIM: “AHİTLEŞMEK, MUAHEDE YAPMAK.” AHİTLEŞMEK ANTLAŞAMAK, SÖZ VERMEK, İKİ TARAFIN BİR BİRİYLE ANTLAŞMASI ANLAMINADIR. KAŞGARLININ TESPİT ETTİĞİ BU ANLAMA GÖRE BEKKE’YE GİDEN MÜMİNLER, ORADA ALLAH ZÜLCELÂL’E AHİTTE BULUNUYORLAR. ALLAH’A SÖZ VERİYORLAR. ALLAH ZÜLCELÂL’DE, ÖZDEN YAPILAN TÖVBELERİ, KABUL EDECEĞİNE DAİR SÖZ VERİYOR. BU BİR ANTLAŞMADIR.
BEKKE SÖZÜ, BAŞKA ANLAMARA DA GELİR BİR SÖZDÜR. YUKARIDAKİ ARAPÇADAN TÜRKÇEYE LÜGATTE BEKKE SÖZÜNÜN ARAPÇADA: {KAKIMAK, URMAK} ANLAMARI DA VARDIR. KAKIMAK, KAKMAK, URMAK SÖZLERİ BEKKE SÖZÜNÜN BAŞKA BİR YÖNÜNÜ GÖSTERMEKTEDİR. BEKKE SÖZÜNDE: BEKİTMEK, BERKİTMEK ANLAMI DA VARDIR. BİR NESNEYİ BEKİTMEK, PERKİTMEK İÇİN KAKMAK, ÇAKMAK İÇİN VURMAK GEREKİR. HELE TEMELLERLE UĞRAŞAN KİŞİLER, KAZMA, KÜREK, BALYOZ, KESER, ÇEKİÇ, MALA, KADAK=ÇİVİ= TAŞ, HARÇ KULLANIRLAR. BUNLAR İÇİN DE KAKIMAK, KAKMAK, URMAK GEREKİR.
ÂL-İ İMRAN SURESİ 3/96. AYETTE: “بَيْتٍ “ “BEYT” SÖZÜ GEÇTİĞİNİ GÖRÜYORUZ. BURADAKİ “BEYT” SÖZÜ, BEYT’ULLAH, YANİ KÂBE ANLAMINADIR. “BEYT” SÖZÜNÜN KÖKEN ÇALIŞMASINI BAZI DOSYALARDA BİR ÖLÇÜDE YAPMIŞTIK. ŞİMDİ İNŞALLAH YENİ BİR DOSYADA AÇIKLAMAYI DÜŞÜNÜYORUM. “BEYT” YANİ EV, “BEYT’ULLAH” YAPILIRKEN BU YAPININ SAĞLAMLAŞTIRILMASI, ÜSTÜNÜN KAPATILMASI, SAĞLAMLAŞTIRILMASI GEREKİR.
KIBLENİN SADECE NESNEL-MADDİ-YAPISI HAKKINDA BU DÜŞÜNCELERİ ÖNE SÜRMEK YETERLİ SAYILAMAZ. KÂBE, KUR’N-I KERİM’DE HİDAYETİN KAYNAĞI OLARAK TEBLİĞ EDİLMİŞTİR. {ÂL-İ İMRAN 3/96} BÜTÜN İNSANLARA, HATTA BÜTÜN PEYGAMBERLERE HİDAYET YETKİSİ KAPATILMIŞ OLDUĞU HALDE KÂBE’YE BU YETKİNİN VERİLMİŞ OLMASI OLDUKÇA ÖNEMLİDİR. İNSANLAR ORADA BULUNDUKLARI ZAMAN İÇİNDE KALPLERİ İMAN NURUYLA AYDINLANMAKTA, İMANLARI PEKİŞMEKTE, İHLASLARI GÜÇLENMEKTE, TERBİYE, EDEP, NEZAKET, SADAKAT, AHDE VEFA, GİBİ ÜSTÜN ERDEM DUYGULARI SAĞLAMALŞMAKTADIR. KÂBE’DE TAKVA ÖLÇÜLERİ YÜKSELMEKTE, SABIR VE SEBAT DUYGULARI DAHA DA GÜÇLENMEKTEDİR. KÂBEDE MEŞVERET, DANIŞMA, GÖRÜŞME, TANIŞMA, GİBİ İNSANİ İLİŞKİLER DAHA DA SIKILAŞMAKTADIR. KÂBE’DE ÖTEKİ ÜLKLERİN MÜSLÜMANLARIYLA AHİTLEŞMELER YAPILMAKTADIR.
BAKIŞI KESKİN OLANLAR, “BEKKE VE MEKKE” SÖZÜNE ARAPLARIN YÜKLEDİKLERİ ANLAM VE KAVRAM İLE TÜRKLERİN YÜKLEDİKLERİ ANLAM VE KAVRAMLARIN ÖRTÜŞMEKTE OLDĞUNU GÖRECEKLERDİR. HENÜZ BU BELDENİN ADI “MEKKE” ŞEKLİNE DÖNÜŞMEDEN ÖNCE Hz. İBRAHİM VE Hz. İSMAİL {av} EFENDİLERİMİZİN ZAMANINDA “BEKKE” ADININ KULLANILDIĞINI BİZZAT KUR’AN-I KERİM AÇIKLIYOR. “BEKKE” SÖZÜNÜN BU BELDEYE Hz. İBRAHİM {av} DEN ÖNCE DE “BEKKE” DENİLMEKTE OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLİRİZ. Hz. İBRAHİM {av} DEN ÖNCE ARAPLARIN HENÜZ ULUSLAŞMADIKLARINI VEYA YENİ YENİ ULUSLAŞTIKLARINI HESABA KATACAK OLURSAK, BU SÖZÜN KÖKENİNİN TÜRKÇE OLDUĞU HAKKINDAKİ DÜŞÜNCEMİZ DAHA DA PEKİŞMİŞ OLACAKTIR.
HER ŞEYİN İYİSİNİ ALLAH AZİM’ÜŞŞAN BİLİR.
26/12/2012 Soysalı Köyü Ceyhan
Rüstem KOCADURMUŞOĞLU
Eğitimci Yazar-Teolog-Kökenbilimci
Bilge Ata- Ξ̲̅ ✫TÜRKİYE Ξ̲̅✫
| 
