Bilge Ata  
Site içi arama :
 
      Ana Sayfa   |   Din   |   Köken Bilimi   |   Güncel Makaleler   |   Araştırmalar   |   Belgeler   |   Hakkımızda   |   İletişim
 
 
 

 
Anket
Amerikalıların Kızılderililere yaptığı soykırım hakkında ne düşünüyorsunuz?
 Evet Soykırım yapmıştır
 Hayır Yapmamıştır
 Kısmi olarak soykırım yapmıştır

 
 
Ziyaretçi İstatistikleri
Aktif: 87
Bugün: 94
Toplam: 1.138.255
 

And Dağları

Rüstem KOCADURMUŞOĞLU

Bilge Ata

ÇALINAN TÜRK TARİHİ

AND DAĞLARI

ANDA>AND>ANT Dağları dünyanın en uzun sıra dağları olarak yer yüzündeki yerini almıştır. And Dağlarının başlangıç noktası Venezuela olarak kabul edilmiştir. Bu dağlar, sırasıyla Kolombiya, Ekvador, Bolivya, arjantin, Şili devletlerinin topraklarında bulunur. AND Dağlarının bitiş noktası Patagonya olarak kabul edilir. Şu sıralamanın tersi de düşünülebilir. Başlangıç ise Patagonya da kabul edilebilir. And Dağlarının başlangıcı Patagonya olarak kabul edilirse, Venezuela'ya kadar uzanan bir zincir oluşturur. AND Dağlarının en yüksek yeri yani doruğu Peru sınırlarında 6768 metre olarak ölçülmüştür. And Dağlarında çok değişik bölgelerde volkanik oluşumlar bulunmaktadır.

AND Dağları Kızılderili Kıtasının {Amerika} Güney bölümü boyunca uzanır. Dünyanın en uzun sıradağ silsilesini oluşturan AND>ANDA Dağlarının uzunluğu 8500-9000 km' yi bulur. Dünaynın en yüksek dağ gölü olarak kabul edilen ve halen Kızılderili Türkçesiyle anılan TİTİCACA Gölü And Dağlarındadır.

Rüstem KOCADURMUŞOĞLU- Bilge Ata-

AND<ANT SÖZÜ NE ANLAMA GELİR?

ANDA>AND>ANT sözü; Türkçe YEMİN anlamınadır. Eskiden Kızılderili Türkler and etmek,, yani Kan Kardeşi olmak için bu Dağların doruklarına çıkarlar, böylece orada kan kardeşi olurlardı.. Şimdi buna {Kanka} olmak, Kankalık ta deniyor. Bu Dağların doruklarında Kızılderli, Maya'lı, İnka’lı, Keçua’lı Yöneticiler Kankanlaşırlarken, kendilerini Ulu Tanrıya daha yakın hissetmek ve Tanrının tanıklığı için bu dağların doruklarına çıkarlardı. Bundan ötürü bu Dağların adı: ANDA>AND>ANT Dağları oldu. Kızılderili Türkler, TANRI, TANGRI, TENGRİ sözlerini TANIĞ, TARANGA, TANRA olarak söylerdi.

dediğimiz AND sözünü ANDA şeklinde söylerlerdi. Orta Asya ve Anadolu Kızılderili Türkler, bizim AND>ANT dediğimiz dağlara onlar ANDA demekteydiler. {Kızılderili Türkçesi TIKLAYINIZ.} Kızılderili Türkçesi sözlüğünü tıklarsanız orada ANDA sözünün ANT dağları, ANDE SUYU'NU ise AND SUYU, ANT Dağından gelen su olarak aynı kalıp, aynı harfler, aynı sözler ve aynı anlamlarda Türkçe olduğunu kendi gözlerinizle görünüz. Kızılderili Türkçesinde ANDA, AND Dağı, SU da aynen SU demektir. Hatta o sözlükçede Meksidaki ünlü mesire yerlerinden bazılarının adı tabelalarda ANDA SUYU, KOLLA SUYU, CUNTİ SUYU şeklinde yazılı olduğunu da şaşkınlıkla göreceksiniz. Bu sözlerin tesadüfen oralara yazıldığını sanacak avanaklar, kendi öz kimliklerine yeniden baksınlar.

Rüstem KOCADURMUŞOĞLU

Bilge Ata

AND-LAŞMA, ANT-LAŞMA

Kızılderili Kıtasında {amerika} dünyanın en yüce, en uzun dağlarından birisi olan ANDA>AND>ANT dağları bulunmaktaydı. Ön devirlerde ve daha sonraki devirlerde Kızılderili Türkler, kankalaşmak için AND dağlarına çıkarlardı. Bu dağlarda AND'laşırlar, yani yemin ederlerdi. AND-laşmak bir veya bir çok konuda yemin etmek, anlamına gelir bir terimdir. Bu yüce dağların doruğuna tırmanan Kızılderili Türklerden Mayalar, İnkalar, Aztekler, Toltekler, Keçualar ve nice boy ve oymaklar, aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için bu Ulu Dağlarda Kurultaylar toplarlardı. İşte bu Kurultaylarda yapılan AND içme, AND etme törenlenden sonra bu dağların adı ANDA DAĞLARI olarak tarihteki yerini aldı. On binlerce yıllardan bu yana da bu ad unutulmadı. Avrupalı haris, gözü dönmüş, altın için birbirini yiyen emperyalistler, Kızılderili Kıtasını şimdi çakma adı {amerika} olan bu Kıtayı ve Kıtanın seçkin soyunu soykırımlarla yok ettikleri halde Bu Dağ silsilesinin adı ANDA>AND>ANT olarak kullanılmaya devam etti.

Bu boy ve oymakların kaanları, Atahualpleri, Er-akkocaları, kurultay üyeleri, kadın Efendileri, savaşçıları/Kakkucuları, halktan niceleri bu dağlara tırmanırlar, burada ANDA yaparlar AND-ANT-LAŞIRLARDI. {Şimdi bile tarihteki barışıp imzalaşmaya; ANT-LAŞMA demekteyiz.} Kıtada yaşayan devletlerin önderleri, KAN-LARI {şimdi HAN demekteyiz.} tören giysularıyla, eğitilmiş, kakkucularla, {askerler} tören alanına gelirlerdi. Töreni KAM, KAMAN, yani ER-AKOCA, ATAHULP-ALP, ALP ATA'NIN Başkanlığında yapılırdı.

ANDLAŞMA Töreni şimdi amerikan geyiği denilen gerçekte Orta Asya'da anıldığı gibi MARAL adıyla anılan geyiğin, boynuzundan yapılmış, törenlere özgü çalınan bir boynuzla başlatılırdı. Kam, Kaman,>Er-Akkoca çok renkli giysusu, başında çetşitli kuşların tüylerinden özel olarak yapılmış: TÜY>TÜĞ, TUĞ ile elinde Kamanlık sopası olduğu halde Tören alnına çıkar ve ANDLAŞMA Törenini başlatırdı. ANDLAŞACAK KAN'LAR{HANLAR} KAGAN, da özel tören giysularıyla alana gelirdi. Kankalaşacak önderler, sağ ellerinde birer kama tutarlardı. Karşı karşıya gelir, kamanın ucunu sol bileklerine getirerek bileğin iç kısmına batırır, enlemsine çizerlerdi. Sol kollarını bir birine yapıştırır, kanı kan karıştırırlar, kan kardeşi olulardı.

30/Mart/2006

Rüstem KOCADURMUŞOĞLU

Bilge Ata Eğitimci Yazar

Teolog Kökenbilimci

TÜRKİYE


 
  2025 © Bilge Ata. Tüm Hakları Saklıdır.   Son Güncelleme Tarihi: 05.07.2017Tasarım & Kodlama: -